Aylardan sonra ilk defa dışarıya kapının önüne çıktım bugün.
Herkes park yerini ve yürüme yolunu açmış sadece. Kenarlardaki kar neredeyse bir metre. Her taraf kar kırık cam parçaları gibi parlıyor, ama hepsi donmuş taş parçası gibi sert.
Güneş yeşil işik yakmış, yakında geliyorum diyiyor. Ağaçlar dallarını yukarı kaldırmış, sevinç ve mutluluk gösterileri yapıyorlar. Haklılar, bahar geldi.
Ben bununun neresindeyim bilmiyorum, bilmekte istemiyorum. Mayis’a az kaldi, belki gerçekten doğum günümde göçerim bu dünyadan.
Sevginin merhamete, merhametin mecburiyete, mecburiyetin zorunlu işe döndüğü, bana artık bir şey ifade etmeyen hayata el sallarım.