Ateş üstünde kavrulan kestane misali kavruluyorum.
Gecenin karası sirdaşim oldu dertlerimin.
Ay şahidimdir içime akan yaşlarımın yakıcılığının.
Yildızlar süslü ambalaj olup dertlerimi örttüler.
Kim ne bilsin, bir türlü kabuk tutamayan yaralarımı.
Kim niye bilsin akanın kanmı kızılcık suyumu olduğunu.