Sinan’ın ailesi beni istemeye geldiler. Hoş geldiler! Hoş beş muhabbet yapılıyor. Herkes biraz kendini tanıtıyor; olayın incelikten herkesin kırıldığı bölüm. Çay servisi, pastalar, çörekler ikram ediliyor. Dört tane çay getirdim, Zerrin hemen kapının girişinde oturuyor. Onun çayını verdim, sonra diğer üç çayı servis yapıp geri döndüm. Zerrin boş bardağı uzattı, “bir çay daha versene” dedi. Ne zaman içti, daha yeni verdim…Ben aniden “Ağzın teneke mi kaplı?” deyince herkes güldü. Her türlü yiyecek içecek servisi bitti. Saat oldu on buçuk. Ertesi gün herkes işe gidecek, bir türlü konuya giren yok. Herkes birbirine bakıyor…Birden Şadiye annem, “geç oldu, hadi gidelim” dedi. Bundan sonraki konuşma şöyle Sinan’la annesi arasında:
“Anne, buraya bir şey icin geldik”
“Ne için geldik, ben bilmiyorum”
“Kız istemeye geldik”
“Kime kız isteyeceğiz, benim haberim yok!”
“Anne, evde konuştuk ya hani!”
“Benimle konuşmadın, ben hatırlamıyorum.”
Sonunda bir şekilde istediler, olay bitti. Flaş, flaş, flaş!
Kayınvalide gelini istemiyor mu acaba?
Son dakika haberleri…
Kayınvalide, “benim haberim yok” dedi !!!
Biraz espiri konusu olmuştu.
Not: Şadiye annem Alzheimer. Kimsenin ona birşey söyleme hakkı yok. Hepimiz seni cok seviyoruz anne!